Herkese Learn in Haus’un ilk sayısından merhaba,

İlk konumuzu tabi ki hikayemizin çıkış noktası ile yapmak istedik.

Çalışan deneyimi bizim için neden bu kadar önemli?

Bir düşünelim: Bir restoranda yemek yerken size gösterilen özen, tadı o kadar da iyi olmayan bir yemeği bile unutulmaz kılabilir.

Peki ya kurumlar? Çalışanların deneyimi de tıpkı bir müşterinin yaşadığı deneyim gibi, kalıcı bir iz bırakır. Ancak burada fark şudur: Müşteri memnuniyetsizse restoranı terk eder. Çalışan ise işi bırakmadan önce verimliliğini, motivasyonunu ve bağlılığını teker teker kaybeder.

Sonrası mı?

Ya sessiz ya da bağıra bağıra istifa..

Disiplinlerarası bir bakış açısıyla bakarsak çalışan deneyimi;psikoloji, tasarım, teknoloji ve kültürün kesişiminde yer alır.

Psikoloji, çalışanların duygusal ihtiyaçlarını anlamayı sağlar.

Tasarım, fiziksel ve dijital çalışma ortamlarını çalışan dostu hale getirir.

Teknoloji, süreçleri hızlandırır.

Kültür ise bireyin iş yapış biçimlerini ve sosyal becerilerinin nasıl çalıştığını analiz eder. Bu karmaşık yapıyı anlamak; sadece insan kaynakları departmanının değil, özünde hepimizin görevidir.

 

Çalışan deneyimini nasıl iyileştirebiliriz?

Çalışan deneyimini iyileştirmek bizler için her zaman yukarıya doğru giden bir sarmala benzer. Her zaman alınabilecek insiyatifler ve her zaman atılabilecek bir adım dah aötesi vardır bizler için. Bu yüzden bu köşeyi 3 minik adım örnekleri olmadan geçmek istemeyiz:

  1. Tasarım Odaklı Düşünme: Tasarım odaklı düşünme modelini tanımlarken hep şu cümleyi kullanırız: İnsan ile insan için çalışmak. Bu sebeple atılacak adımları görebilmek için öncesinde çalışanın sesini (Voice of Employee) duymamız gerekir. Çalışma ortamını ve süreçleri “çalışan merkezli” tasaryabilmek için bu sese ve bu sesle kurulacak empatiye ihtiyacımız vardır. İhtiyaca yönelik oluşturulan yak haklardan, ofiste kullanılan ergonomik sandalyelere, dijital ortamda kullanıcı dostu araçlara kadar her şeyi dahil edebiliriz.
  2. Kültürel Bir Dönüşüm:“Güçlü bir kurum kültürü, çalışan performansını ve bağlılığını artırır.” Bu önermenin geçerliliğini kabul etmek için daha kaç araştırma yapılması gerekiyor bilmiyoruz ama yakında bizden de bir tanesini duymaya hazır olun. Yine bir önceki maddeden ilhamla çalışanın ihtiyacı olan o kapsayıcı kurumda buluşalım isteriz. Bu da açık iletişim, güçlü liderlik ve anlamlı işlerle mümkün olabilir.
  3. Teknoloji Kullanımı: Çalışanın görevini kolaylaştıracak, zamanı daha verimli kullanmasını sağlayacak, ona öğrenme ve oyun alanı tanıyacak her yazılımı sevgiyle kucaklıyoruz. Bu yüzden teknolojinin nimetlerinden faydalanan, esnek ve ergonomik çalışmayı ruhuna adapte eden kurumlar yetenek kıtlığından bi nebze de olsa sıyırabiliyor.

Dileriz ki bu küçük adımlar henüz bu alana temas etmemiş kurumlar için bir başlangıç olur.

Bu alana yatırım yapan, yapmaya çalışan her çalışana her kuruma sevgilerimizle..

Bizi bu alanda güçlü bağlarla bir arada tutan ve bu alanın bayrak taşıyıcılığını yapan EXCommunityTurkey‘e göstermiş olduğu özveri için ise çokça teşekkür ederiz.

Sevgilerimizle,

People Haus


People Haus Çözümüyle Tanışın!

People Haus olarak, çalışanlarınızın deneyimini iyileştirmek için yanınızdayız. İnsan odaklı çalışan deneyimi çözümlerimizle, iş yerinizi herkes için daha iyi bir yer haline getiriyoruz. Ücretsiz ihtiyaç analizi için bizlere [email protected]‘dan ulaşabilrisiniz!

Shopping Basket